Kriz Döneminde ve Sonrasında İnovasyon

İnovasyon/yenilik, bir toplumun bilimsel açıdan ilerlemesini ve o toplumun sosyo-ekonomik açıdan gelişmesini sağlayan temel unsurdur. İhtiyaçların akılcı ve kollektif çalışma modelleri ile teknolojiyi kullanarak çözümlemeye dayanır. Yenilikler yaşam biçimini değiştirecek kadar etkili olabilir. Günlük rutinin dışına çıkıldığı global kriz dönemleri yenilik için bir zemin oluşturur. Kriz yönetimi, uygun fiziksel ortamlar, insan kaynağı, pazar desteği ve interaktif ekosistemler yenilikçiliği etkileyen beş ana faktör olarak tanımlanır.  Pandemi, kıtlık, açlık, savaş, ekonomik çöküş gibi kriz durumlarının getirdiği kaygı, toplumların yenilikçilik kapasitesini arttırır. Bu durumların yanında ülkelerin, eğitim kurumlarının, ve iş dünyasının yeniliği besleyen ortamlar yaratması, bireylerin inovasyona olan ilgisini ve kapasitesini arttırır; yenilikçi çalışma metotlarına yönlendirir. Yenilikçiliğin yakın geçmişteki yeri nedir ve geleceği nasıl görünmektedir? Peki şu anki pandeminin inovasyon üzerindeki etkisi nedir?

img1

Kriz Sayesinde İnovasyon

Geçtiğimiz yılın başlarında ortaya çıkan COVID 19 salgını, giderek etkisini artırarak tüm dünyayı etkisi altına aldı. Günlük yaşamı temelden değiştiren önlemler ülkelerin sosyal ve ekonomik paradigmayı değiştirdi. Elbette hazırlıksız yakalanan tüm dünya için yenilikçiliğin toplum için önemini bir kez daha ortaya çıkardı. Pandeminin insanlarda uyandırdığı kaygı, korku ve çaresizlik hisleri; medikal çevrenin konsantre bir biçimde bu hastalığa çözüm aramasına sebep oldu. Katalizör etkisi yaratan bu etki, bir çok ilacın ve aşının gelişimini yıllardan aylara kadar düşürdü. Tarihi bir çerçeveden baktığımızda bugünkü salgın bir kriz ortamı olarak tanımlanmakta ve geçmişte ise şu anki ortamın benzerleri kıtlık, açlık, savaş, ekonomik çöküş gibi dönemlerde görülmektedir. Genel olarak bütün bu dönemlerin ortak özelliği olarak görülen bir unsur ise karmaşaya rağmen inovasyonun hızlanması, artması ve çoğalması olmuştur.

Kriz dönemlerine hâkim olan acil çözüm ihtiyacı ve psikolojik baskı duygusu, çalışma koşullarının sorgusuzca zorlanmasına ve toplumların içinde buldukları duruma farklı bakış açısı ile çözüm bulma arayışını doğurmuştur. Böyle dönemlerde oluşan baskı innovatörlerin tek bir konuda araştırma yapmasına, yatırımların kriz konusu projelere aktırılmasına, normal dönemlerde kayıp olarak görülecek bir çok riskin alınmasına sebep olmaktadır.  Süreçlerin çok yönlü yoğun bir çalışma temposu ile takip edilmesine sebep olmaktadır. Oluşan bu yeni düzen, limitli bir süre için çalışma veriminin zorlanması ve yatırım miktarının çoğalmasını sağlayarak kriz dönemlerinde inovasyon nitelikli çözümlerin ortaya çıkmasına zemin hazırlamaktadır.

target

Kriz’de İnovasyonu Arttıran Faktörler

Kriz zamanlarında inovasyonun artmasının nedeni olan faktörler yetkililer tarafından detaylıca aşağıdaki gibi açıklanıyor:

  • Konsantre araştırma: Kriz dışı dönemlerde, araştırmalar çıkar ve market araştırması sürecinden sonra, sadece gerekli sayıda çalışanlarla birçok farklı konularda yapılıyor. Ancak kriz durumlarında çeşitli sektörlerdeki kişiler güçlerini birleştirip tek bir amaç için çalışıyor. Araştırma grupları büyüdükçe ve konu sınırlandırıldıkça problemin çözülme süresi kısalıyor.
  • Yatırım artışı: Normal dönemlerde çeşitli konulara yönlendirilen ekonomik destek krize neden olan problemlere yatırıldığında araştırmanın alım gücü çoğalıyor. Birçok hipotez artan yatırımlar sayesinde hızlıca test ediliyor, olasılıklar eleniyor ve bu sayede çözüme ulaşım kolaylaşıyor.
  • Risk alımı: Kriz dönemi dışında şirketlerin çıkar dengesini bozabilecek yatırımlar daha az yapılırken kriz dönemlerinde çözüme duyulan acil ihtiyaç alınan risk sayısını çoğaltıyor. Risk sayısı ile birlikte risk boyutları da bu tip dönemlerdeki aciliyet hissi sebebiyle büyüyor.
  • Yoğun çalışma temposu: Normal dönemlerde çalışanlara ağır gelecek iş tempoları, kısıtlı zamanda acil olan problemleri çözmek amacıyla kriz boyunca implemente ediliyor. Devamlı olarak insanların kaldıramayacağı bu iş yükü yakın gelecekte normal çalışmaya yüküne geri döneceği için çalışanlar tarafında kabul ediliyor. İş gücü arttıkça çözüme ulaşım süreci kısalıyor.

Normal Zamanda Yenilikçilik Faktörleri nelerdir?

“Uygun ortam”, “insan kaynağı”, “pazar desteği” ve “inovasyon ekosistemi” terimleri tarihçiler tarafından geçmiş ve gelecek inovasyon trendlerini anlatmak için kullanıyor. Bu dört terim yenilikçiliğin kapasitesini ve odak noktalarını tanımlayan faktörler olarak not ediliyor. Terimler değişim sürecinde rol alan üç ana oyuncu “insan”, “dünya” ve “iş gücü” kelimeleri üzerinden açıklanıyor. Etmenlerin herhangi birinde görülen eksiklik ise ciddi derecede bir toplumun inosvasyon eğilimini azaltıyor. Bu etmenler aşağıdaki gibi detaylandırılıyor:

  • Uygun Ortam: İnovasyonu destekleyen ortamlar bilim insanlarının ve girişimcilerin kendilerini güvende hissettiği yaşam alanları oluyor. Güvenli ortamların özelliği arasında bulunan 4 koşul ise sosyo-ekonomik eşitliğin yüksek olması, bireylerin toplumun yönetiminde söz sahibi olması, devlet tarafından bilime değer verilmesi ve finansal yatırım yapılması, sağlık, ulaşım, güvenlik, emeklilik benzeri devlet servislerinin herkes için ulaşılabilir olması olarak not ediliyor.
Toplumların devletlere güven duymaları inovasyonu arttırıyor.
Toplumların devletlere güven duymaları inovasyonu arttırıyor.
  • İnsan Kapitali: İnovasyon için bilgili, eğitimli insanlara ek olarak, özgün fikirlere sahip araştırmacılara ihtiyaç duyuluyor. Bu tip araştırmacılar “insan kapitali” olarak tanımlanıyor. İnsan kapitali için en önemli önkoşul kaliteli ve amaca uygun ileri eğitim olarak not ediliyor. Bu ön koşulların eksikliğinde bilim sektörüne olan ilgi azlığı, var olan beceri uyuşmazlığı ve amaç farkları nedenleriyle insanların yaptığı araştırmaların tam potansiyeli ortaya çıkamıyor.
  • Pazar Desteği: İnnovatif fikirlerin geliştirilmesi için iş saatleri, insan gücü ve teknoloji kullanılıyor, ve bunların hepsi bir finansal çerçeve içinde gerçekleşiyor. Araştırmaların ilerlemesi için ekonomik desteğe ihtiyaç duyuluyor. Bu nedenle devletler dışında pazarların parasal yardımı, araştırmaların devam etmesi için kritik hale geliyor. Pazar stabilitesi ve şirketlerin araştırmalara ilgisi yapılan ekonomik desteği çoğaltarak inovasyon çevresini geliştiriyor.
  • İnovasyon ekosistemi: Yeni bir inovasyonlar izole bir şekilde ortaya çıkmıyor, önceki araştırmalar ve bilgilere dayanılarak hayata geçiriliyor. Bilgiye ulaşım ve pazar desteği daha eşit bir biçimde topluma dağıldıkça, daha çok birey yenilikçi atılımlara girişme şansına sahip oluyor. Eşitlik sayesinde çeşitli insanlar aynı ortamlarda bulunuyor, farklı bakış açıları sayesinde inovasyon kapasitesi çoğalıyor ve özgün fikirler ortaya çıkıyor.

Yakın Geçmişte İnovasyon

Yakın geçmişte ülkelerin inovasyon risklerine bakış açıları.
Yakın geçmişte ülkelerin inovasyon risklerine bakış açıları.

İnovasyon konusundaki yetkili kişiler geçmiş 10-15 yıllık dönemi “finansal krizden pandemi krizine kadar ki normal zaman” dilimi olarak tanımlıyor. Bilim insanları bu dönem boyunca inovasyona uygun ortamların, devletlerin kapalı kapılar arkasında gerçekleştiği işlemler, değeri azalan maaşlar ve küçülen kişisel birikimler nedeniyle zarar gördüğünü belirtiyor. İnsan kapasitesinin ise geride kalan eğitim sistemleri, artan nüfuslarda azalan devlet servisleri, çalışanları mutlu etmeyen teşvikler ve ödüller nedeniyle zarar gördüğü not ediliyor. Benzeri bir şekilde, market desteğinin ekonomik kriz öncesine göre çoğalmasına rağmen, bu destekten çoğunlukla gelişmiş ülkelerin yararlanıyor olmasının inosvasyonu sınırladığının altı çiziliyor. Bu geçmiş dönemin inovasyon ekosistemine bakıldığında, girişimcilik kültürünün çoğalmasının pozitif etkileri görülse de markete çıkan teknolojik gelişmelerin azlığı kaygı oluşturuyor.

Kriz Döneminde İnovasyon

İnovasyon eğilimleri, içinde bulunduğumuz pandemi sebebi ile hızlıca değişiyor. İnovasyonu destekleyen ortamları kriz öncesinde negatif etkileyen faktörlerin tavan yapması nedeniyle, ortamlar yok olma riskini taşıyor. Azalan maaşların salgın döneminde işsizliğe dönüşmesi yanında, devletlerin geçmişten beri devam eden sosyal servis eksikleri, kriz anında ciddi bir hayat kaygısına sebep oluyor. Normal zamanda geçim kaygısının çok olduğu demografiler pandemi döneminde girişimci işlerden kaçınıp, köklü şirketlerde çalışmayı tercih ediyor. Kriz zamanında müşteri talebinin azalması ile değer kaybeden pazarlar ise kendi varlıklarını korumak amacıyla, kriz konusu dışındaki inovatif girişimlere ekonomik destekte bulunmayı bir süre boyunca azaltıyor. Diğer faktörlerin aksine salgının inovasyona pozitif katkısı ise bu süreçte gündemin kriz çözümü olması nedeniyle probleme çözüm bulabilecek inovasyon çevresine sınırsız olanaklar sunması oluyor.

Kriz Sonrası İnovasyon

Gelecekte inovasyon.

Yetkililer krizden sonra inovasyon dünyası için öngörülen pozitif etkilerin ancak toplumsal değişim ile gerçekleşebileceğini belirtiyor. Gelecekte inovasyona uygun ortamların çoğalması için devletlere verilen tavsiyeler arasında uzun dönemli sosyal yatırımlar yapılması, sosyal servisler ile toplumların devletlere olan güveninin arttırılması, enerji ve benzeri altyapıların yenilenmesi öneriliyor. Öneriler arasında gelecekte öngörülen krizler için dünya çapındaki organizasyonların ortak yatırımlar yapması yer alıyor. İnsan kapitalinin maksimum potansiyeline ulaşması için orta yaşlı nüfusun yeni yetenekler kazanımına dönük özel eğitimler,  çalışanların sadece dinlenme değil kendini geliştirmesi için özel içerikli tatiller öneriliyor. Devletleri için iş yasalarının çalışan mutluluğunu sağlayacak şekilde revize edilmesi kriz sonrası inovasyon için kritik unsur olarak görülüyor. Ayrıca market desteği konusunda toplumların ekonomik refahı için lokal ve global üretim arasında bir denge oluşturulması, sektörler için daha stabil ekonomik alan ve daha eşit bir girişimci profili oluşturulması tavsiye ediliyor. İnovatif ekosistemleri devam ettirmek için, devlet ve şirketlerin AR-GE etkinliklerini daha fazla desteklemesi öneriliyor.

 

İnovasyonun Toplumdaki Yeri

img3

Girişimciliğin popülerleşmesi ile değeri çoğalan inovasyon kavramı toplumsal problemlerimiz için yeni bir çözüm kanalı olma şansına sahip. Özellikle kriz dönemlerinde ihtiyaç duyulan yaratıcı çözümler aynı zamanda geleceğe ayak uydurmak için mükemmel bir olanak olarak görülüyor. Yenilikçi yaklaşımlar, fikirlerin ve şirketlerin gelişmesi için zaman ve maddi olanak sağlamakta olduğu not ediliyor. Bir araştırmacı ise inovasyonun toplumun çözmeyi başaramayacağını düşündüğü problemleri ortadan kaldırarak hayatı kolaylaştırdığını hatırlatıyor.

Yarının ürünlerini,
sizin için
tasarlıyoruz!

Haber bültenimize kaydolun

Arman Tasarım’ın dünyasından yeni ve ilham verici içerik için kaydolun.