Değişim ve trendlerin hayatımıza etkisi, her geçen gün daha kısa zamanda gerçekleşiyor. Her şey o kadar hızlı değişiyor ki, yaşam biçimleri de yeniden ve yeniden tanımlanıyor. Bunun sonucu olarak geleceği şekillendirecek trendleri tanımlamak, tahmin etmek de zorlaşıyor. 2030’a yaklaştıkça yeni global trendler görüyoruz ve bunları belirleyen bir otoriten daha çok yaşamın akışı içerisinde karşımıza çıkan tehditler. Geçtiğimiz yıla baktığımızda kimse küresel bir salgın öngörememişti. Tüm dünyayı etkisine alan bu dalga yaşam biçimlerimizi derinden etkiledi. Buna ek olarak öz kaynak sıkıntıları ve demografik kaymalar, Dünya çapında küresel ısınmanın getirdiği dramatik değişimler… 2030 mega trendlerinin hepsinin ortak noktası bireysellikten uzaklaştıran toplumları dayanışmacı ve örgütlü hareketlenmeye yönelten yaşam biçimleri. Daha çevreci ve daha yeşil alt kültürler üretmek, sorumlulukları küresel kaynaklar üzerinden tanımlamak yeni trendlerin temel değeri. Bu süreç insanlığı doğaya daha saygılı bir eğilime yönelirken, tasarım endüstrisi bundan nasıl etkilenecek, süreci nasıl destekleyecek ve yönlendirecek?
2030 Megatrendleri; Daha Yeşil Bir Dünya
Geçtiğimiz 10 yıl içerisinde “veri” yeni petrol olarak tanımlanıyordu. Artık veri yeni toprağımız olarak görülüyor ve onu ancak doğru işlediğimizde değer üretebiliyoruz. Ektiğimiz her bilginin rakipsiz, tükenmez, yenileyici ve neredeyse sınırsız depolandığını, aktarımının çevre dostu olduğunu düşünün. Ürünler ve hizmetler tasarlanırken gereken verinin hesaplanması ve korunması için veri klinikleri’nin oluşturulduğunu, geçmiş verilerin algoritmalar yardımıyla temizlendiğini, yeni girişlerle birlikte verimin üst düzeyde olduğu çözümler üretildiğini düşünün. Böyle bir gelecek, enerjinin ve kaynakların sürdürülebilirliği bakımından kaçınılmaz. Belki de yeşil bir gelecek için en önemli bileşen.
Yakın geleceğimiz için yedi temel trend görüyoruz. Hepsi yeşil bir dünyayı ilgilendiren eğilimler; hammadde kaygıları, demografik değişimler, şeffaflaşma politikaları, dünya poliçeleri, temiz teknoloji, şehirleşme ve küresel ısınma… Bu değişimlerin hayatımızdaki rolünü belirleyen faktörler data bazlı teknolojiler ve tasarım odaklı düşünme olacaktır. Mega trendleri takip etmek tasarımcıların gelecek dünya marketindeki yerini sağlamlaştıracaktır.
Geleceğin mega-trendleri tarihte daha önce hiç olmadığı kadar çevreci yenilikler getirecektir. Veri bazlı teknolojiler çözümlerin geliştirilmesinde büyük rol oynayacak. Data geleceğin yeni iş alanlarını oluşturacaktır. Teknolojik gelişmeye paralel olarak kas gücü gerektiren işler azalacak, çalışanlar tasarım ve bilgisayar bazlı beyaz yaka meslekleri tercih edecektir.
Geleceği daha iyi kavramak için 2030’un Megatrendleri’ni inceledik.
1. Hammadde Kaygıları
Endüstrinin son 50 yıldaki izlediği yol, en kolay biçimde, en çok sayıda ve en ucuza üretim yapmaktı. Bu sistem ciddi derecede doğaya zarar vermekle birlikte, hammaddelerin kontrolsüzce kullanılmasına neden oldu. Aşırı derecede tüketim, üretimde geri dönüşümün zincirinin eksikliği ile birleşince hammadde erişimi kaygısına dönüşmeye başladı. Yetkililere göre hammadde sorunları endüstri de on yıl içinde karşılaşacağımız büyük üretim problem olacak.
Hammadde sorunları yanında üretim problemlerini getirecek. İşlenmemiş maddeler azaldıkça, fiyatlar artacak ve üretim yeniden kullanıma dönük tasarıma yönelecek. Ürünler geri dönüştürülmüş hammaddeler, tekrardan değerlendirilen parçalardan ve bileşenlerden oluşmaya başlayacak. Tasarımcı ve geliştiriciler için bu durum yeni üretim yöntemleri ve iş modelleri ortaya çıkaracak.
2. Demografik Değişimler
“2030’da Dünya nüfusunun 8.5 milyar insana çıkması öngörülüyor.” – Birleşmiş Milletler
Medikal alandaki gelişmeler sayesinde, Dünya nüfusu daha önce hiç görülmediği bir hızda artacak. Nüfus artışının yanında yaş dengesi de değişecek. Yaşlı insan nüfusu gittikçe çoğalacak. Değişen demografi ile oluşan yeni ihtiyaçları karşılayabilmek ve farklı bir kullanıcı bazına hitap edebilmek, tasarımcıların görevi olacak. Bu süreçte tasarımcıların megatrendleri benimseyerek geliştirdiği yaratıcı çözümler pürüzsüz bir kültürel değişim içim kritik olacak.
Artan nüfusa çözüm üreten tasarımcılar, data bazlı bilgileri kullanaraktan ortaya daha efektif ürünler çıkaracak. Üstelik data bazlı teknolojiler zaman içinde ortaya çıkan problemlere çözüm bulmamızı sağlayacak.
3. Şeffaf Politikalar
Teknolojinin sağladığı gelişmeler ile ürünlerle ilgili her türlü bilgi ulaşılabilir hale gelecek. Bu gelişmeler kullanıcıların daha şeffaf politikaları sahip firmaları tercih etmesini sağlayacak. Etik olmayan çalışma sistemlerine sahip firmalar bu bilgiler açığa çıktıkça müşteri bazında küçülme görecek. Kullanıcılar çalışanlarına iyi koşullar sunan üreticileri, düşük karbon ayak izi olan markaları, toksik içerikleri olmayan üretimleri ve ürünleri tercih edecek. Firmalar tasarımcıların üretim ve sistem problemlerine bulduğu çözümlerle yeni etik standartlara uymayı başaracaklar.
Tasarımcılar tekrar kullanımlı ürünler, elektrikli ulaşım teknolojileri, gelişmiş paylaşım sistemleri gibi sorumluluk bazlı çözümler üretecek. Tüketiciler için çevre duyarlılığı ile geliştirmiş, sağlıklı ürünlere ilgi artacak. Yeşil üretim standartları fikirler, ürünler, objeler ve sistemlerin tasarımında yeni moral kodu haline gelecek.
4. Dünya Poliçeleri
Küresel ısınma başta olmak üzere, uluslararası problemler için mevcut uygulamalar yetersiz kalmakta. Yeni çözüm metotlarına ihtiyaç duyuyoruz ve zaman geçtikçe de ihtiyaç duyacağız. Bugünden 2030 Dünya poliçelerini tahmin etmek mümkün olmasa da, yakın gelecekte uluslararası birlikteliğin veya ülkesel izolasyon güçlendiği bir döneme girecek. Poliçelerin geleceğinin belirsiz olduğu bu zamanlarda, firmaların çevre konusunda aldıkları kararlar bizim geleceğimizi en az ulusal ve uluslararası anlaşmalar kadar etkileyecek. Çevreci ürün ve sistem tasarımını ilke edinen tasarımcılar firmaların karar mekanizmasında çalışacak.
İnsanlardan toplanan veri Dünya poliçelerine ışık tutacak. Objektif bilgi sağlayan veri teknolojileri, ileri yıllarda hem devletlerin hem de firmaların karar mekanizmalarında karar verici unsur haline gelecek.
5. Temiz Teknolojiler
Teknolojik gelişmeler sayesinde yenilenebilir enerji teknolojileri ucuzlaşacak. Yenilebilir enerji ekonomikleştikçe çevreci özelliğinden dolayı üretimde tercih edilmeye başlayacak. Masrafların düşüşüne ek olarak ülkelerin ve firmaların fosil yakıt harcamalarına limitler getirilecek. Bu durum yenilenebilir enerji sektörünün büyüyecek. Yenilenebilir enerji kullanan ürünler tasarlanacak ve günlük hayatımızda rol oynayan ürünlerin çevreci alternatifleri ortaya çıkacak.
Ürünlerde tekrar kullanım, hammadde geri dönüşümü ile sınırlı olmayacak, mevcut bileşenlerin yeni ürünlere dahil edilmesi kurallaşacak.
6. Şehirleşme
Büyüyen global nüfus şehirlerde toplanacak. Artan nüfus dolayısıyla çarpık şehirleşmenin olduğu yerlerde birçok yeni problem ortaya çıkacak. Altyapı problemleri çözülmeye çalışırken aynı zamanda, şehirlerin sürdürülebilirliğini gözeten projelere yatırım yapmaya başlanacak. Mega şehirlerin sürdürebilirliği için şehir tarımcılığı, akıllı yaşam alanları ve verimli konut sistemleri gibi çözümler geliştirilecek. Nüfusun çoğaldığı şehirlerin yaşanabilir olmasında tasarımcıların yenilikçi çözümleri önemli rol oynayacak.
Daha önce görülmemiş büyüklüğe ulaşan şehirlerin optimizasyonu yine veri bazlı teknolojiler ile sağlayacak. Data bazlı teknolojiler, yaşam alanlarının gelişiminde veri işlem platformlarına dönüşecek.
7. Küresel Isınma
Küresel ısınmanın korkutucu etkileri ciddi bir şekilde görülmeye başlandı. Deniz seviyelerinin yükselmesi, ekosistemlerin yok olması, buzulların erimesi ve benzeri doğal afetler günümüzde etkisini gösteriyor. Çok daha yıkıcı felaketlerle mücadele edeceğimiz bir döneme girdik. Küresel ısınmanın kitlesel etkilerini daha çok hissedeceğiz. Tarım alanlarının yok olması, buzulların erimesi ve iklim kaymaları, tetiklenen karbon salınımı geri biçimde hızlanması doğal yaşamı kökten değiştirecek. Bir taraftan bunun etkilerini azaltmak için yüksek maliyetler yaratan çözümler uygulanırken, diğer taraftan iklim mültecileri olarak isimlendiren yeni kitlelerin ülkelerini terk etmek zorunda kaldığını göreceğiz. Bu problemlere çözüm üretmeye çalışan ülkeler, kurumlar ve firmalar, bir yeni bakış açısına ihtiyaç duyacak.
Küresel ısınma üretim dünyasını daha yakından ilgilendiren bir hale gelecek. Günümüzde, daha fazla gecikmeden, ülke çapından küçük şirketler çapına kadar önlemler alınması gerekmekte. Tasarım dünyası, şimdiden bu politikaların gelişimi için hızlandırıcı bir etmen olma görevini taşıyor. Gelecekte bu önlemlerin endüstrideki en önemli örneği ise çevreci tasarım stratejileri olacak.
Daha Yeşil Bir Dünya
Sonuç olarak, 2030 mega-trendlerinin öngördüğü çevreci eğilimleri takip eden ve doğru yatırımları yapan firmalar global sahnede başarıya ulaşacaklar. Trendlerin değişmesi ile kullanıcı profilleri, ihtiyaç olan ürünler ve servisler değişiklik gösterecek. Küresel ısınmanın zararları ortaya çıktığında kullanıcıların üretim ve tüketim davranışları değişecek. Daha akıllı, yeşil bir kullanıcı profili ortaya çıkacak. Yeni ortaya çıkan bu kullanıcı profili daha kaliteli tasarlanmış ürünler talep edecek. Sizde projelerinizin ve ürünlerinizin gelecekte büyük çaplı marketlerde rekabet etmesini istiyorsanız mega-trendlerin yerini stratejinizde belirlemelisiniz.